farklı gelişen sanat
19 Nisan 2012 Perşembe
17 Nisan 2012 Salı
Atölye Çalışması Üzerine
Bu farklı etkinliğe katılma
fikrimdeki en etken neden ilk olarak “merak”tı. Hocamız Ayla Antel den gelen
maille “Acaba nasıl olabilir?” sorusuyla etkinliğe katılmaya karar verdim.
Etkinliğin ilk günü oldukça
tedirgindim. Ne yapacağım, nasıl davranacağım, onların bana karşı tepkisi nasıl
olacak gibi bir sürü soru vardı kafamda. Otizm hakkında pek bir bilgi sahibi
değildim. Daha öncesinde çevremden duymuş olduğum bir takım söylemlerden
ötürü biraz da önyargılarım vardı. Çünkü
karşınızdaki birey normal gelişen bir birey değildi. Sizin gibi tepkiler
vermiyordu; farklıydı! Bu beni tedirginlikle birlikte biraz da korkutuyordu.
Aslında gönüllü olmak bu önyargılarımızı, korkularımızı yıkmakta önemli bir
adım.
Beklediğimin aksine
anlaşmakta o kadar da zorluk çekmedim. Karşınızdaki bireyi anlamanın yolu biraz
empati kurarak hareket etmekten geçiyor. Aslında bu sadece bu durumda değil, günlük
yaşamımızda da bu şekilde gelişmeli. Bu süreçte bir iletişimde bulunuyorsunuz
ve bir ilişki kuruyorsunuz. İki tarafında gelişmesindeki tek yol bu ilişkiden
geçiyor.
Birlikte birşeyler yaparken,
öğrenen taraf sadece onlar olmadı. Biz de birçok şey öğrendik. Biraz da fark
ettik. Karşınızda farklı bir birey olduğundan tepkileri de farklı oluyor. Ve
siz onu bir şekilde anlamak için farkında olmadan tüm algılarınızı
kullanıyorsunuz. Bu noktada özgürleşip kendinizi rahat bir şekilde ifade
edebiliyorsunuz. Onlar bize göre çok rahat bir şekilde “sınırları” kendileri
yıkıyorlar, biz bu durumda biraz daha beceriksisiz.
Her bir sonraki atölye
çalışmasında kurduğumuz iletişim olumlu bir yönde gelişim gösterdi. Zamanla
onlarda bizde birbirimize daha çok alıştık. Paylaşımlarımız arttı. Onları bizim
dünyamıza adapte ederken, biz de onların dünyasına girmeyi bir şekilde
becerebildik. Mesela üçüncü çalışmamızda Ece tuvalet ihtiyacını gelip bana
söylemişti. Önce ne yapıcağımı bilemedim ama sonra tedirgin olmamam konusunda
Ece beni bir şekilde ikna etti. Çağdaş, diğerlerine göre daha içenik kapanıktı.
Ama birkaç atölyeden sonra bizimle iletişim kurmaya başladı. Üstelik çok uzun
bir zaman da değil, sadece iki hafta içinde. Şevval söylemek istediklerini
konuşmak yerine bağırarak ( kulaklarınızı sağır edecek bir şekildeJ )dile getiriyordu. Tüm
bunlar çok eğlenceli gibi görünmese de sizin gelişiminiz, başkalarını
anlayabilmeniz açısından oldukça öğretici deneyimler oluyor. Bu süreçte
öğrendiğim en önemli şeylerden biri de birbirini değiştirek yerine, birbirine
uyum sağlamak. Herkesin dünyasına saygı duymak ve karşındakini anlayabilmek
için çaba sarf etmek.
Atölye çalışmaları boyunca
farklı disiplinlerle bir araya gelip çok güzel işlerin ortaya çıkabileceğini de
görmüş olduk. Bu bağlamda disiplinler arası çalışmanın önemi açısından da bu
çalışmanın iyi bir örnek oluşturduğunu düşünüyorum. Bu süreçte bize yardımcı
olan psikolog arkadaşlarımızdan birçok şey öğrendiğimiz gibi, okulumuzdaki
farklı bölümlerle de bir araya gelerek oldukça verimli çalışmaların ortaya
çıktığını gördük. Farklı disiplinlerdeki her kişinin yaklaşımı da
birbirlerinden değişik oluyor. Böylece aynı duruma ne kadar farklı yaklaşım
geliştirilebilceğini de deneyimleme şansı elde etmiş oluyorsunuz. Atölyeler
boyunca deneyimledimiz farklı şeyler korkutucu değil, aksine bizi
zenginleştiren şeylerdi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)